5 Ağustos 2014 Salı

Izlediğim tek anime: The Boondocks

Anime konusu açıldığında bilgisizliğimden dolayı genelde sohbet dışı kalsam da başlıktaki söz öbeğini söyleyerek yine konuyu bildiğim bir alana çekip sohbet dışı kalma acısından kurtuluyorum.

Evet izleyip bitirdiğim tek anime, ama neden ? İngilizce olması, Amerika'da geçmesi, değişik bir konusu olması mı ? 

"Ben bunu izleyeceğim" lafını ilk dediğim zamanı hatırlıyorum da, 2013 yazının ortalarıydı. Yine klasik Youtube'da kedi videosu izlemeye başlayıp da ne olduğunu anlamadan kendini 3. Dünya Savaşı ile ilgili videolarda bulan kişiler gibi videodan videoya atlıyordum. Zinciri başlatan videoyu hatırlamasam da nasıl olduysa dizinin bence en komik recurrent(*) karakteri Uncle Ruckus'ın üvey babası tarafından sebepli sebepsiz yere dövülmesini gösteren flashback olmuştu(1):


Bu videoda üvey babanın "nigga" lafını kullanarak vazoyu kıran çocuğa ( aslında o kırmadı ) girişmesi bana kahkahalar attırırken devamında o ince gıcık edici ve komedi dolu sesiyle bu sefer ayıcığı ile oynayan aynı çocuğa "nigga did i just catch you havin' fun?" cümlesini söyleyip dövmesiyle beni yerlere düşürmüştü. Gülmekten devamına odaklanana kadar video bitmişti. Son sahnelerinde ne dediğini anlamak için bi kaç kere daha tekrar izlemeye kalkışmıştım ancak yine aynı yerde kopuyordum.

Bu videoyu sindirdikten sonra bu animeyi kesin izlemeliyim diye düşündüm. Saatlerce linklerini aradım ve bu arada diğer ünlü videolarını izleyerek geçirdim aradaki boşlukları.

Nigga moment(2):


Noktalama işareti olarak kullanılan "nigga" kelimesi her söylendiğinde kahkaha attırırken "bitch nigga" isim tamlaması eğlenceyi ikiye katlıyor. 

Zencilerin silah tutuşu olan Gangsta grip(**)'e güzel bi gönderme yapılıyor ( Gang(***)'lerle çatışıp da bir kere vurulmayan karakterden bahsediyorum  ). Daha önce sanırım die hard serisinin bir filminde esir kahramanımız silahı yanlış tutuyorsun deyip kapıveriyordu.

Bir diğer videosunda ise Amerikalıların Arapları nasıl gördüğüne dair(3):


The Boondocks, bu bölümde 24 dizisine ağır göndermede bulunurken teröriste öyle bir isim vermişti ki kriz geçirmemek elde değil. Aynı anda söylemek isteyenler için üşenmeyip buraya yazdım:
 Omar Abdul Hasan Asad Abad Ali Shaheed Mohamed.

Sorgu sırasında teröristin dediği sözler yere yatırdı yine;

"Allah, make my testicles strong against to the boots of infidel" burada sadece bana güç ver diyebilirdi ancak  direkt olarak testicles'ı kullanması asıl eğlendiren unsurdu

"my penis shaft is stronger than the oak tree" burda da yine çok konuşulacak şey varken benim dikkatimi çeken shaft kelimesi oldu. Şaftı kaymak denir ya. 

evet, şimdi bundan sonraki 3 videomuz ise Fleece Johnson'la ilgili, aynı bölümden 2 kesit(4,5):



İlk defa izliyosanız wtf olmuş olabilirsiniz ancak eğer 3. videoyu izlerseniz aslında dünyanın en komik kesitleri olduğunu anlarsınız(6):

(daha kaliteli versiyonları da var ama bunu bu en önemli faktör altyazılar :)

evet gerçekten böyle birisi var (2011'de uzun bir aradan sonra serbest bırakıldığı söyleniyor ) ve onun parodisi de The Boondocks'ta anlatılmış. The Booty Warrior. En rahat haliyle kasmadan anlatıyor ve bu sözler bizi bizden alıyor:

"all of em's hornin' " çok ilginç bi açıklama ama insan hak veriyor.
"somebody has to gonna give us some booty!" böyle gelmiş böyle gidecek diyor
"booty: a man's butt" röportaj yapanların şaka mı bunlar dercesine ki şaşkın bakışlarına istinaden.

yeri geldi komik yeri geldi hüzünlü anlattı, ortama bi sessizlik çöktüğünde de durduk yere neşeli bir şekilde "i like booty!" diyerek ortamın gerginliğini düşürdü.

teklif edişi ise parodilerin beslendiği asıl malzeme. "i like ya and i want ya, now we can do this the easy way or the hard way, the choice is yours". hapishane kısmında ise yapımcı arka plandaki mahkumlara da bunları tekrarlattırarak inanılmaz ötesi bi sahne ortaya çıkarmış. What's it gonna be Tom ?

Tom demişken, yine Uncle Ruckus gibi çoğu birçok bölümde gördüğümüz Tom'un bi korkusu vardır(7,8):



"Hey hey hey nigga, you got a nice lil ass nigga, give me yo ass nigga, nigga did you see me looking at you nigga, gimme yo ass nigga" 

Evet yine yazdım çünkü tekerleme gibi, doğrusunu söylemeye çalışırken dilime pelesenk oldu ve kimi görsem "gimme yo ass nigga" demeye başladım. Siz siz olun, dikkat edin, demeyin, dövülmeyin. Ha bu aradan klasik sabun düşürme klişesini ciddi anlamda yansıtmış.

Genelde siyahlarla dalga geçip onlardan beslense de İngilizler ve aksanlarına iyi dokunduran bu sahnede çok güzel nüanslar var(9):


Ağır ingiliz aksanı var ya, açıp açıp baştan dinliyorum. "Allow" diyişi hele. Bir de liverpool-arsenal göndermesi de komedi olmuş. ortalama bi amerikalıdan daha çok eğlendiğime emin olmanın verdiği his paha biçilemez. Riley'nin de "fuck you speech" inde Amerikancılığa ve Amerikan yaşam biçimine yaptığı gönderme gayet kaliteliydi.

Yine Tom'dan devam edicek olursak (10):


aslında bu en güzel 2. bölüm gözümde, sadece bu kısmı da eğlenceli ancak, a pimp named slickback'in dedikleri, onun scientific konuşmaları üzerine diycek yok. İzleyin ve keyfinize bakın.

Ve en güzel bölüm(11):


Ana kahramanlar neredeyse hiç yoktu bu videolarda ama bu bölümde tüm ana karakterler aktif şekilde rol alıyorlar ve çok iyi bir senaryoyla en güzel bölümü ortaya çıkarıyorlar. Huey'nin inanılmaz yetenekleri, abartılı Tsubasa'dan kalma sahneler, bunun nesi anime diyenlere cevabını veriyor. Huey'nin Çince konuşması ile karakterin iç yüzünü bi kere daha öğreniyoruz ve hakemin sözde intihar(! :D) sahnesiyle yine bizi sesli güldürüyor. Ve tabiki 3 yıldır işemeyen Çinli teyze ve 12 yaşındaki küçük(hem de ne) Çinli çocuk es geçilmemesi gereken yüksek kalibre esprilerdi.

En güzel şarkı(12):

http://www.youtube.com/watch?v=0L8upjc-of8

Snoop Dogg'un dizide belli başlı bi kaç bölümde gördüğümüz ünlü bi rap'çiyi seslendirmiş olması ve hatta granddad'le dalga geçen bu şarkının yapılması çok hoş olmuş. Favori müziklerim arasındadır. Bölümü de izlemenizi tavsiye ederim ancak izleyemeyecek olanlar için kısaca anlatayım; mahalleye malikane yaptırıp granddad'in evinin karşısına yerleşen Thugnificent ve ekibinin  bizim Huey ve Riley'nin ahlakına bozacağına inanan granddad (ki kendisi çok ahlaklıdır ki Riley ne zaman nigga dese "nigga, i dont want you ever to use the n-word again!" der) çocukların oraya gitmesini yasaklar ancak Riley yine de saklanıp kaçıp bi şekilde gitmektedir. Ve granddad çareyi polise şikayet etmede bulmuştur.

Intro song(13):

http://www.youtube.com/watch?v=cHwkcrK36uA

Her bölüm öncesi havaya sokan eşsiz intro şarkısı. Loop'a almayın, bıktırıyor.



South Park kadar olmasa da The Boondocks da bol bol çeşitli olaylarla, dizilerle ve kültürlerle dalga geçiyor, neye gönderme yaptığını anlamadığınız bölümler çok sıkıcı geçebiliyor ancak esprilerin ve çizimlerin kalitesinin önüne geçemiyor. İzleyelim ve izlettirelim.



Okuduğunuz için teşekkürler, i'm a warrior, let that be known!




*: yineleyen, tekrarlı, devirli.

Türkçe'de bi karşılığını bulamadım ve öyle kullanmayı uygun gördüm.
**:



***: çevirisi çete, ancak çete yazınca o anlamı veremiyor.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder