10 Mart 2015 Salı

The Talos Principle

muhtesem bir oyun.

o kadar guzelki bu uzun entrimin tamamini telefonda yazmaya usenmiyorum.

serious sam i de yapan hirvat oyun sirketi croteam'in urunu.

belliki oyun uzerine cok calisilmis bunu herseyiyle gosteriyor.

deginilecek cok seyi var oyunun bu yuzden oyunu ilk actigimizda bizi karsilayan menu muzigiyle baslamak istiyorum can sesiyle bi giris yapiyorki akla terminator geliyor sonra ise latince sozlerle ruhani bir ton giriyor kendinizi kilisede ayinin ortasinda hissediyorsunuz ve can sesi yukseliyor. gerilim artiyor. muthis bir sekilde daha oyuna baslamadan alacaginiz zevki katliyor.

menu muzigi disinda oyun icinde de puzzle lari cozerken ya da tapinakta gezinirken calan ruhani muzikler insani etkisinden bir an olsun birakmiyor.

ayar secenegi cok fazla tam inceleme firsatim olmadi ancak ozellikle carpinti yapmasin diye ayarlar ince elenip sik dokunulmus. ancak keyboard configuration yok ki configurasyon yapmaniza gerek de yok kullanilan tus sayisi sinirli oldugu icin. ancak goruntuler kayiyor akiyor yuksek grafiklerde suoer goz dolduran grafikler demosunda oldugu gibi kasmiyor.

oyuna girdikten sonra robot oldugumuzu kesfediyoruz, robotumuzun yuzunu de goremiyoruz ve arkadan gorundugu kadariyla ve daha onceden de duyulan muzigi degerlendirerek ister istemez gecmise gelmis terminator muyuz diye dusunmeden de edememek elde degil.

oyundaki hava muthis gerekse puzzle bolgelerinde gerekse ozgurce dolasabildigimiz alanlarda hep bir gizem hissiyati yasamak burda antik yunan ya da roma donemlerinden kalintilar ve mistik ilahi tonlu sarkilar yeri geldiginde farkettiginiz ortacag ambiyansi. herseyiyile mukemmel bir uyum yakalamis.

ayrica yunan mitolojisine ilgi duyanlarin ekstradan sevecegi de bir oyun zira oyunun adinda bile talos var. hatta daha fazla zevk alip oyunu tamamen sindirmek icin bir mitoloji kitabi okumak bile onerilir. ya da en azindan en genel hikayeleri icarus ve golden fleece gibilerini ogrenmek olay orgusu hakkinda cok fikir verebilir.

oyunda bizle iletisimde bulunan elohimin tanrisal ozellikleri -karanliklari defetmesi gibi- oyunun ruhani havasini daha da arttiriyor. ayrica bize cocuk demesi eger o tanriysa biz de isa miyiz ki diye de dusundurebiliyor ki elohim kulaga yahudi adi gibi geliyor. sesindeki agirlik ve dinginlik ile o konustugunda bi rahatlama hissedersiniz.

you are just a child diye soylenip duran elohim, bana starcraft'taki unlu "awaken my child and embrace the glory that is your birthright" sozunu hatirlatiyor.

bu belirttigim baglantilari kurmak ve kurabiliyo olmak bana tarifi imkansiz hazlar yasatiyor.

puzzle oyunu olmasi sebebiyle portal serisine benziyo olsa da hikayeyi anlatis yonuyle yegane bir oyun. hikayeyi her sektore kurulmus olan console lari kullanarak ogreniyoruz. eski calismalardan kalma sozler notlar bizim kendi yazdigimiz notlar daha onceden puzzle lari bitirmesi icin yollanan diger robotlarin yaptiklarini okumak da cok guzel bir ayrinti.

bu notlardaki nuanslar ise paha bicilemez bir tane notta chat e cikan bir kullanicinin bot olup olmadigini anlamaya calisan bir developer once fransanin baskentini sorar, kullanici paris der. kullanici bunun bot olup olmadigindan suphelenir ve emin olmk icin daha zor bi soru sorar:hirvatistan in baskenti. cevabi zagreb diye yapistirinca bizim developer "tamam sen bi bot mussun gercek bi insan degil". bunun uzerine user "i am not a bot, i am just from europe" diyerek amerikali oldugunu anladigimiz developer a lafi agir koyuyor ve buradaki ulkenin secim sebebi de tabiki de sirkete de adinin bi kismini veren ulke olan hirvatistan.

console larda dosyalari okudukca mantik ve filozofi uzerine ne denli kafa yoruldugunu kesfedebilirsinizn oyleki dedigini anlamak icin bazen 2-3 defa okumak gerekti bazi dosyalari ancak sonunda anladiginizda da aldiginiz haz ayni derecede yuksek.

ana bilgisayarla iletisim kurmak icin bir shell sistemi olusturulmus ve bu acidan gercekten de cok gercekci olmus.

ayrica.oyunu kacak.olarak oynayacak.olan arkadaslar ne yazkki oyunun ortasinda bir asansorde mahsur kalacak ve drvam edemeyecekler.

6 Mart 2015 Cuma

Masaüstü Özelleştirmesi

Arkadaş-akraba herkesin masaüstüne şöyle bi göz atıyoruz elbet. Dikkatimi çeken bir konu özenle seçilmiş bir masaüstü background resmi ve düzensizce yerleştirilmiş itemlar. Belki biraz düzenli olanlarda bi ya da 2 tane klasör oluşturulmuş ve herşey bunların içine konulmuştur ve dosyaların dizimi sol üst köşeden başlamaktadır.

İnternette inanılmaz costumization tool lar var. Mükemmel şeyler yapılmış ve bazıları ise kendi çabalarıyla güzel bi background resmi ile yaratıcılıklarda bulunmuş. Bunları elbet herkes yapsın demiyorum. Herkes yapsa zaten aynı kısmeti kalmayacaktır ki.

Ancak yinede en azından benim gibi bir dizilim yapılabilir.

Klasör lerin ve oyunların dağılımı herşey bir uyum içerisinde. Teamviewer'ın her bağlantıdan sonra background u silmesi dolayısıyla genelde siyah durur ancak düzenlemeden dolayı güzel durur.

En üstte sistem klasörleri olan çöp kutusu, bilgisayarım, indirilenler gibi klasörler bulunurken bir alt katta programlama ile ilgili klasörler daha sonra müzikler ve filmler diye sıralnamıştır. Oyunlarım ise sol sütun single player mission'larını bitirdiğim ancak henüz yerim çok şükür bol olduğu için silmeye kıyamadığım arada açıp bir puzzle-outpost-rampage yapıp rahatladığım oyunlardan oluşmakta. Ortadaki sütun ise internetten online olarak oynanan oyunlardan ve sağdaki üstun ise henüz bitirmediğim oyunlardan oluşmakta.

Buna rağmen kimseyi direk yargılamamak lazım çünkü ben de eski masaüstlerime baktığımda şuanda kızdığım şeyi yaptığımı görüyorum.

2009:


2010:

2013:

2014:


Görüldüğü ben bile uzun sürelerle bilgisayarı kullanan birisi olmama rağmen özgün bir görünüş alması uzun yıllar almış.

5 Mart 2015 Perşembe

Facebook'ta Genel Şeylere Like Vermek

Günümüzün hastalığı-trendi ne derseniz diyin Facebook'ta rastladığım ve artık görmekten bıktığım bi olaya değinmek istedim. Facebook'ta verilen like'lara yani like'lanan sayfalara bakarak bi kişi hakkında çok şey söyleyebilirim. Ve elimde olmadan bir önyargıyla Facebook'ta genel birşeye like verilmesi o kişinin değerini gözümde eksilere düşürür.

Listening music...

Kim müziği sevmezki ? yani zaten insanların %99 unun yaptığı ve hatta severek yaptığı birşey zaten buna like vererek ne elde ettin ?

Belki buna sizde katılırsınız ama ben işi ileriye götürüp -müzik konusundan ilerleyecek olursak- mesela "metal müzik" adlı sayfaya like veren metalci arkadaşlar vardır. yani metalci olduğunu belirtmek için oraya o verdiğin like senin lame'liğinden ötesi değildir. orada en sevdiğin bi kaç gruba like verirsin ya da hatta bi kaç şarkıya sadece ve seni anlayan anlar. Cool kalırsın. Ancak o genel sayfaya verdiğin like ile değerin eksilere düşer.

Facebook'a günde sadece bir kaç kez girip çıkmak maksadıyla giren ben bile buna çok dikkat ediyorsam artık gidin siz düşünün bunu yapanların ne kadar noobish bir hayat yaşadığını.

Bu yazıyı da vaktinde yazsam daha güzel bir yazı olabilirdi ancak üzerinden çok zaman geçti bu notumu kenara yazalı belki de 6-7 ay hatırlayamayacağım bundan sonra aklıma geldiği gibi yazılarımı bi kenara yazsam daha verimli olacak ancak hali hazırda bahsetmek istediğim 15 civarında konu da var. onlara olan oldu.